Araya Kuzey'in hastalığı girince gecikmiş bir yazı oldu, sürekli ertelendi, farklı zamanlarda olmalarına rağmen gidilmeye değer oldukları için karşılıklı iki yakadan birkaç yer, hepsini bir araya getirdim ve yazmadan geçemedim.
1)Yıldız Korusu
Çırağan Caddesi üzerinde ve Beşiktaş-Ortaköy arasında gerçekten nefes alınabilecek,yeşil bir ortam. Hafta sonları İstanbul'un neresine gidilirse gidilsin kalabalık, burası da öyle ama hafta içi sakindir eminim. Malta Köşkü'ne doğru yokuştan çıkarken sağda Beltur tarafından işletilen bir kır kahvesi var ancak bizim hedefimiz Malta Köşkü olduğu için durmadan yola devam ettik. Burada tost, köfte, çay, kahve vb.yiyecek ve içecekler bulunuyor, fiyatlar da internette Beltur'un ana sayfasında var zaten. Kahvenin tam önünden yol ikiye ayrılıyor, sağdan yukarı devam ederek Malta Köşkü'ne ulaşılıyor. Oldukça kalabalık bir ortam. İçerisi ve bahçesi neredeyse tam dolu, havanın da güzel olması nedeniyle bu kadar kalabalık sanırım. Biz kahvaltı için gitmediğimizden sadece çay içtik ama kahvaltı salonuna baktığımda çok zengin bir büfe gördüm. Açık büfede yaklaşık 80 çeşit kahvaltılık olduğunu öğrendim, servis 09:30-13:30 saatleri arasında. Zomato ve TripAdvisor sitelerinde müşteri yorumları mevcut.
Adres: Yıldız Parkı - Beşiktaş - İstanbul / Telefon: + 90 (212) 258 94 53
Malta Köşk'ünün içi
Bahçesinden bir kare(çayımızı yudumlarken görülen Boğaz manzarası)
Aşağıdaki fotoğraf Yıldız Koru'sunun üst kapısından Ortaköy'e inerken.Yukarıdaki kapıdan da yaya ve araç girebiliyor.Levhada okudum,araba için 7 TL.alınıyor.O kapıdan çıkıp sağ taraftan cadde boyunca yokuş aşağı inince de doğruca Ortaköy sokakları. Caddenin adı da yanılmıyorsam Palanga Caddesi.
Ortaköy'den dönüşte Beşiktaş çarşı
Ve küçük sevimli bir çay durağı,Porçini...
Beyaz ve mavi renklerinin buluştuğu küçük sevimli kahvaltı & cafe insana Ege'de bir yerlerde olduğu hissini veriyor.Tarihi Beşiktaş Hamamı'nın tam karşısında Şair Veysi Sokak içinde hemen solda. Fiyatlar gerçekten makul ölçüde,demleme çayı cam bardakta nefis ve bence en önemlisi de ilk kez gittiğim bu yerde sıcak ve samimi bir karşılama ve servis.Fiyatlar internet ortamında mevcut,bir yere neye ne kadar ödeyeceğinizi bilerek gitmek çok güzel bence.Bu arada 2.gidişimde Porçini'yi el değiştirmiş olarak buldum, iç dekoru değişmiş, canla başla çalışan gençler yeni sahipleri, kazançları bol olsun.
2)Sabancı Öğretmenevi
Anadolu Hisarı'nda bulunan Sabancı Öğretmenevi önce ilkokul sonra ortaokul daha sonra da ''Özel Eğitim Okulu'' olarak hizmet vermiş. Şimdi ise önünden geçen gemiler, tur tekneleri ve özel yatlara bakarak ister çayınızı yudumlayabiliyorsunuz isterseniz hem restaurant hem de kantin bölümünde yemek yiyebiliyorsunuz. Öğretmenevinin biraz ilerisinde otopark var 5 TL.eğer hemen önündeki yola park edilirse 6 TL.aradaki mesafe 50 m, fark 1 TL.
Linki burada;
Ama tabii ki Kuzey'le gidince ne manzara, ne çay ne de yemek yemek için bir sandalyede 3 dakikadan fazla oturmak mümkün değil bu nedenle bahçenin ve çocuk oyun parkının her santimetre karesini turluyoruz. Farklı 2 mevsim fotoğraflarını yükledim,
çocukla her mevsim gitmek mümkün. Bahçesinde çocuk oyun parkı, hemen yanında da masalar var.
Kafeterya bölümü ayrı restaurant bölümü ayrı,burada alakart servis var ve manzara buradan da muhteşem, karşınızda köprü, önünüzden geçen gemiler, yatlar ve tur tekneleri.
3)Anadolu Kavağı ve Yoros Kalesi
Bir hafta sonu bu kez Kuzey'i almadan en eski ve en yakın arkadaşımla yapılan planlamayla ver elini Anadolu Kavağı ve Yoros Kalesi. Beykoz'dan 15 A otobüs aktarma ile Anadolu Kavağı yaklaşık 30 dakika sürüyor(Kavacık-Anadolu Kavağı hattı), geri dönmek için de indiğiniz durakta hareket saatleri yazılı. Otobüsten indikten sonra durağı arkanıza alarak meydanın sağ tarafını takiben yukarı çıkan yol sizi doğruca kaleye götürüyor.İnternetten edindiğim bilgiler doğrultusunda; Yoros Kalesi Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'da ayakta kalan tek tarihi yapısı olması nedeniyle önemli bir yere sahip.
Kaleye tırmanış önce asfalt yoldan daha sonra da bir kafenin içinden toprak zeminden yukarı,tam tepenin üstünde solda Yoros Kalesi sağda ormanlar ve bu güzel manzaranın tam ortasında uzanan üçüncü köprü!
Dönüş yolunda Karadayı dizisinin bazı bölümlerinin çekildiği bir kır kahvesinde mola verdik ve tekrar Beykoz aktarması yapmak üzere otobüse yetiştik. Beykoz'dan da Kadıköy otobüsü ile Kadıköy.
Hafta sonu çektiğim fotoğraflardan birkaç kare..
Anadolu Kavağı'na daha sonraki 2. kez gidişimiz ise sisli bir havaya denk geldi, aynı manzaraya farklı bir havada bakış;
- Aşağıda Anadolu Feneri ve Poyrazköy yol ayrımı tabelası
- Sol taraf Yoros Kalesi'ne gidiyor.
Yoros Kalesi'ne tırmanış
Kalenin yanından 3.köprü tarafını sis nedeniyle görmek mümkün olmadı.Ama ilerisi görünmeyen bu manzara bile muhteşemdi.
Anadolu Kavağı'na zamanı,fırsatı ve doğa aşkı olan herkesin yapması gereken bir tur.Şiddetle öneririm.Gezmekle bitirilemeyecek İstanbul'un sadece 3 köşesine kısacık değinmeler..
Sevgiler:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder