Merhaba,
Çalışan insanın yaz tatili nasıl olur; koştura koştura,o sayılı günlerin çabuk geçmemesini dileyerek, ama sayılı gün çabuk geçer hesabı, 1 hafta ya da 10 gün yetmez,özellikle de çalışanlara.
Yıl boyu yoğun tempo, işe ulaşım, işten eve dönüş, hızla akan ya da adım adım ilerleyen trafik, kar kış derken tatil zamanı gelip çatınca bu sefer nereye gidelim telaşesi. Hele önceden plan yapılmamışsa daha zor. Tatil günü yaklaştıkça hem ulaşım hem de konaklama fiyatları uçup gidiyor çünkü.
Kuzey'in anne ve babası yani oğlum ve gelinim çok yoğun çalıştıklarından tatil kavramı onlar için çok önemli hele çocuklarıyla birlikte. 16 aylık bir bebekle gidilebilecek en uygun yeri araştırmak ve bulmak kolay değil.Bizim evin tatil planlayıcısı gelinim.En güzel ve en uygun yerleri arar,araştırır ve bulur.Bu sefer de öyle oldu. Antalya-Side-Sorgun mevkiiinde Otium Eco Club aradığımız tüm özelliklere sahip olduğundan tatil rotamız orası oldu. Tabii ki aranan kriterlerin uygunluğu Kuzey için.
Tatile hazırlık ve Kuzey için deniz malzemelerinin alışverişi, doktor kontrolü ve önerileri
tamamlandıktan sonra başlasın yolculuk.Eşya konusuna gelince; bu kadar küçük bir çocuğun böyle büyük bir bavulu nasıl olur? Tabii olur, şöyle ki; akşamları üşür kalın giysiler alalım, gündüz terler bol bol ince giysi alalım, bolca yedek şort alalım (bolca kavramının kişiden kişiye değiştiğini hatırlatmak isterim, bizimki oldukça 'bolca'), pantolon ve şapka alalım, sinek kovucusu, güneş kremi, güneş sonrası kremi, losyonu, bebe yağı ve en sevdiği oyuncakları; uyku gakkası=uyku kedisi, pofuduk tavşanı, birkaç araba derkeen sonuç kocaman bir bavul:) Ayrıca biberon, temizlemek için biberon fırçası, alt bezi, ıslak mendil, ağız silme bezi, yemek önlüğü-kullan at önlüklerden, pişik kremi, ateş ölçeri ve daha pek çok yanımızda olması gereken eşya.
Yüksek koruyucu faktörlü krem, geniş kenarlı şapka ve güneş gözlüğü ile ne kadar koruyabildiysek korumaya çalıştık artık. Doktorumuz güneş kremini 2-3 saatte bir tekrar sürmemiz konusunda bilgi vermişti.
Çalışan insanın yaz tatili nasıl olur; koştura koştura,o sayılı günlerin çabuk geçmemesini dileyerek, ama sayılı gün çabuk geçer hesabı, 1 hafta ya da 10 gün yetmez,özellikle de çalışanlara.
Yıl boyu yoğun tempo, işe ulaşım, işten eve dönüş, hızla akan ya da adım adım ilerleyen trafik, kar kış derken tatil zamanı gelip çatınca bu sefer nereye gidelim telaşesi. Hele önceden plan yapılmamışsa daha zor. Tatil günü yaklaştıkça hem ulaşım hem de konaklama fiyatları uçup gidiyor çünkü.
Kuzey'in anne ve babası yani oğlum ve gelinim çok yoğun çalıştıklarından tatil kavramı onlar için çok önemli hele çocuklarıyla birlikte. 16 aylık bir bebekle gidilebilecek en uygun yeri araştırmak ve bulmak kolay değil.Bizim evin tatil planlayıcısı gelinim.En güzel ve en uygun yerleri arar,araştırır ve bulur.Bu sefer de öyle oldu. Antalya-Side-Sorgun mevkiiinde Otium Eco Club aradığımız tüm özelliklere sahip olduğundan tatil rotamız orası oldu. Tabii ki aranan kriterlerin uygunluğu Kuzey için.
Tatile hazırlık ve Kuzey için deniz malzemelerinin alışverişi, doktor kontrolü ve önerileri
tamamlandıktan sonra başlasın yolculuk.Eşya konusuna gelince; bu kadar küçük bir çocuğun böyle büyük bir bavulu nasıl olur? Tabii olur, şöyle ki; akşamları üşür kalın giysiler alalım, gündüz terler bol bol ince giysi alalım, bolca yedek şort alalım (bolca kavramının kişiden kişiye değiştiğini hatırlatmak isterim, bizimki oldukça 'bolca'), pantolon ve şapka alalım, sinek kovucusu, güneş kremi, güneş sonrası kremi, losyonu, bebe yağı ve en sevdiği oyuncakları; uyku gakkası=uyku kedisi, pofuduk tavşanı, birkaç araba derkeen sonuç kocaman bir bavul:) Ayrıca biberon, temizlemek için biberon fırçası, alt bezi, ıslak mendil, ağız silme bezi, yemek önlüğü-kullan at önlüklerden, pişik kremi, ateş ölçeri ve daha pek çok yanımızda olması gereken eşya.
Tatil güzel ama günler sayılı ve yazın tam da ortası. Güneş yönünden çok şanslı bir ülkede yaşıyoruz ve sahillerimiz muhteşem. Bu arada denizden çıkmak bilmeyen Kuzey'i güneşten korumak için yoğun çaba sarfettik. Ama ne mümkün, bizim minik su kuşu ya kumda oturup oynayacak ya da denizde olacak.
Denizden çıkmak bilmediği için tepesi gölgeli simidi ile pek mutlu.
Otium Eco Club Side-Titreyengöl mevkiinde. Mavi bayraklı olan otel Antalya'dan araba ile yaklaşık 1 saat mesafede.
Hayatında ilk kez kocaman cansız mankenler gören Kuzey'in dükkanının vitrinine hayretle bakışı,
Küçük çocuklu müşteri olduğumuzdan bizim için önemli olan noktalara gelince;
Kuzey'in doyasıya koşup oynayabileceği çim alanları geniş, çocuk havuzunun üzeri tente ile kaplı, çocuk restaurantı yeterli ve yiyecek çeşidi bol en önemlisi de bu alanların temizliğine dikkat ediliyor. 'Çocuk Dünyası'-Kids' World- alanında çocuklar için aktiviteler düzenleniyor, küçük yaşta olduğundan biz bırakamadık ama içeride anne babaları yanlarında olmayan çok çocuk vardı.
Çocuk amfitiyatrosu ve biz kullanmasak da çocuk uyku odası mevcut. Otelin plaja uzaklığı yaklaşık 500 metre ve denize ulaşım her yarım saatte bir kalkan servis minibüsleri ile sağlanıyor. Şezlong ve güneşlik tenteleri ile sahilini ve kumunu çok beğendik. Sahilde de denize girenler için cafe tarzı bir yeri var.
Tesisin ayrıca bir de küçücük hayvanat bahçesi var ve tavşan aşkı nedeniyle Kuzey'in bizi oldukça uzun bir süre orada tuttuğu sonra da alıp başını ardına bile bakmadan yürüyüp gittiği anlar aşağıda,
Bu tatilinde Kuzey anne ve babasıyla doya doya gezdi ve oynadı, hiç huysuzluk yapmadı, aslında zaten huysuz bir çocuk değil ama evinden ve alışık olduğu ortamdan ayrıldığı için yapabilirdi ama keyifle gitti ve döndü.
Her tatilin bir sonu vardır, bizimki de bitti.
Seneye yeni bir tatile kadar hoşçakal Antalya, deniz, kum ve güneş...
Sevgiler:)