minikbahçıvanımbenim

minikbahçıvanımbenim
minikbahçıvanımbenim

20 Eylül 2016 Salı

KUZEY TAM GÜN YUVADA

Merhaba,
Bayram öncesinde 1 hafta oryantasyon dönemi geçiren Kuzey okulların açıldığı gün olan 19/09/2016 Pazartesi günü yuvaya başladı.Yuvaya ilk kez play group programı ile 2.5 yaşında adım atan Kuzey'i daha sonra sabah kahvaltısı ve öğlen yemeği dahil yarım günlük bir sisteme kayıt yaptırdık.Bu yıl ise; 09:30-16:00 arası kahvaltı,öğle yemeği ve öğlen uykusu uyuyacağı bir programa dahil olduk. İlk kez evden dışarda farklı bir ortamda uyuması fikrine alışma sürecim biraz uzun sürdü ama bitti. Nasıl oldu bu dersek; güven ilk unsur, sonra da alışılmışlık. Yaklaşık 2 yıldır devam ettiği bir kurum olduğundan Kuzey'den de uyku tepkisi gelmedi.Öğretmeninin söylediğine göre ilk günden itibaren sorunsuz uyumuş. Artık konuşabildiği için de anlatıyor, bu çok önemli. Ama bakıyorum da kız çocukları doğaları gereği daha konuşkan bıcırlar. Zaten uyku ve yemek düzeninde bir sorun olmadığı için bize verilen bilgilerin doğruluğundan eminim. Genelde çıkışını beklerken gelen velilere verilen geri bildirimler dürüstçe; dolmasının birini yemedi ama çorbasını içti ya da yoğurt yemedi ama meyvesini yedi gibi . Bizim öğretmenimiz de Kuzey'in gün içinde neler yaptığını anlatıyor. Gün sonu Z raporu yani. Öğle yemeğinde çıkan kıymalı mercimeği yemek istemeyen Kuzey için tabağında yeme sınırı çizdiğini ve o sınır içindeki yemeğini yediğini söyledi. Ama Kuzey sınır ihlali yapmamış kesinlikle :) 
Öğretmenimiz bu yıl değişti ve Kuzey yeni gelen öğretmenini de sevdi. Oryantasyon döneminin bayram öncesine rastlaması ve çoğu öğrencinin de henüz tatilde olması nedeniyle öğretmeni ile daha çok zaman geçirdi. Doktorunu,öğretmenini yani kendisiyle ilgilenen insanları seven ve sevgiye karşılık veren bir çocuk olan Kuzey'le iletişim kolay aslında.
Bugünlerde en sevdiği de yuvadaki bir çift beyaz tavşanı beslemek ve su içirmek. Her sabah evden marul yaprakları ile koşa koşa gidiyor. Önce bahçede onları besliyor ve sularını veriyor sonra doğruca içeriye yani yumuşak geçiş.
Hayvan sevgisi çocuk gelişiminde çok önemli rol oynuyor. Günümüz çocuğu zaten kapalı mekanlarda büyüyor, çocukları bekleyen çeşitli tehlikeler nedeniyle sokakta oynamanın tadını yaşayamayan pek çok çocuk var, site ya da okul bahçelerinde oynamak da bağırarak koşmak demek. Bir öğretmen olarak çocukları hep gözlemliyorum; otobüste, vapurda, tatilde,alışverişte,havaalanında ya da bizim sitenin bahçesinde kısacası her yerde. Sürekli bağırıyorlar. Normal sesle iletişim kurmak varken neden bağırırlar acaba? Tabii ki sebebi biziz. Eğer o konuşurken biz dinlemezsek bağırarak anlatacak çünkü heyecanlı, çünkü o gün okulda yaşadıklarını paylaşmak istiyor,çünkü sofrada veya odada o da var, bu liste uzar gider. Okul eğitim seminerlerinde yıllarca şunu öğrendik; ''Bağırmak öğrenilmiş davranıştır''

Kuzey'in yuvasına gelince; aslında yarım gün mü yoksa tam gün mü gitsin diye çok düşündük, sonunda zaten yarım gün olan süreyi biraz daha uzatmaya karar verdik. Sabah kahvaltısı program dahilinde ama kahvaltısını şimdilik evde yapıyor, yuvada sadece öğle yemeğini ve ara öğünlerini yiyor. Kuzey artık gelişimsel olarak okul öncesi eğitimini almaya hazır ancak psikolojik ve duygusal olarak ilk kez bu kadar uzun bizden ve evden ayrılmasının onu üzebileceği konusunda endişelerim vardı ama artık yok. Sabahları çok mutlu gidiyor ve akşamüstü alırken de uyumuş ve keyifli olarak yanımıza koşuyor. 


Bu yaş grubu henüz oyun çocuğu; bilginin resim, müzik ve oyunla beslenmesinin hedeflendiği yaşlar. Akademik başarı için erken ama toplu yaşamdaki kuralları doğal yollarla, içinde yaşayarak öğrenmesinin tam zamanı. Sıraya girmek, arkadaşını beklemek, sorun çözme ve öz bakım becerilerini edinmek önemli. Günümüz çocuğu zeki, akademik olarak şu anda yuvadan fazla bir beklentim yok, son yıllarda küçük yaş grupları ile yoğun olarak ve Montessori sistemini uygulayarak çalıştığım için evde Kuzey'in odası zaten sınıf gibi, seviyesine uygun olan materyallerle yaptığımız aktivitelerden hoşlanıyor. 
Bizim için önemli olan yuvadayken emniyette olması ve paylaşmayı öğrenmesi.Her sabah ve akşamüstü Kuzey'in; ' bahçede bilaz oynayalım mı' teklifiyle içeri giriyoruz ve yuvadan ayrılıyoruz. 

Yıllarını bu işe gönülden vermiş bir öğretmen olarak 2016-2017 Eğitim-Öğretim yılının Kuzey'e ve tüm çocuklara hayırlı olmasını dilerim. Çocuklarımız bilimsel ve çağdaş bilgilerle donansınlar, sorgulayan ve araştıran bireyler olsunlar, kendisine güvenen, etrafındaki sorunlara duyarlı, sanatın ve sporun her dalını seven kısacası ufku geniş insan olsunlar. Globalleşen dünyamızda yabancı dilin önemini onlara kavratalım ya da olanaklarımız çerçevesinde bunu sağlayacak doğru kurumlara yönlendirelim ki dünya insanı olsunlar. 

Sevgiler:)