Kuzey 27 aylık oldu, artık zamanı geldi diyerek bir süredir evimize yakın olan anaokullarını ziyaret ediyoruz.Ancak henüz tuvalet alışkanlığı ve yemek yemek gibi temel ihtiyaçlarını yardımla karşıladığı için şimdilik bir Montessori anaokulu bünyesindeki oyun grubuna katılmasına karar verdik.Bir Montessori okulunda tüm öğretmenlerin bu eğitimi almış olması ve Montessori sınıflarında da eğitime ait materyallerin bulunması gerekiyor. Bizimki 10:00-12:00 saatleri arasında arkadaş edinip, yalnız büyüyen bir çocuk olarak paylaşmayı ve eğitim sistemini öğreneceği mini bir program aslında.Bu konuda kesin bir zaman veya tarih yok galiba, hem aile hem de çocuk kendini hazır hissettiklerinde anaokulu zamanı veya bizim yaptığımız gibi oyun saatleri ile başlanabilir.Biz de çevremizdeki birkaç anaokuluna ısınma turları yaptık ama zaten ısınma turuna gerek yokmuş bizimki sanki kırk yıllık dost gibi gittiği her yerde öğretmenlerle ve anaokulunda olan çocuklarla hemen kaynaştı ve gittiğimiz her yerden sürükleyerek çıkardık neredeyse,tek büyüyen bir çocuk olmasına rağmen çok arkadaş canlısı bir çocuk.
Hoşumuza gitmeyen pek çok seçeneği eledikten sonra sonunda aradığımız nitelikte, Kuzey'i emanet edebileceğimiz bir anaokulu bulduk.Bu yaş grubu için öncelikle haftada 3 gün ''oyun grubu'' ile başlamak en doğrusu diye düşünüyoruz,çalışan anne ve babaların
çocukları tüm gün yuvada, sabah teslim ediliyorlar, kahvaltı,oyun saati, öğle yemeği ardından uyku saati, etkinlikler ve anne baba geliş saati derken gün bitiyor.Bizde anne baba çok yoğun çalışıyor ama hafta sonları haricinde Kuzey bizimle yani babaanne ve dede ile beraber olduğu için bize 10:00-12:00 arası oyun grubu şimdilik çok uygun geldi.1 Temmuz Çarşamba günü başlamak üzere ailecek gidilecek:)
Şimdi; çok önemli olduğunu düşündüğüm ve öncelikle 35 yılı aşkın bir süre eğitim ve öğretime gönül vermiş bir öğretmen ve şimdi de bir babaanne olarak yuvalarda gözlemlediğim olumlu ve ne yazık ki olumsuz yönlere değinmek istiyorum.Biz öncelikle internet araştırması ile işe başladık.İstanbul'da her semtte onlarca anaokulu var ancak çok değerli varlıklarımızı emanet edeceğimiz ,gün boyu ya da birkaç saat de olsa ''onlar içerde biz dışarda'' olacağımız için kurumun çok iyi araştırılması gerektiğine inanıyorum. Çocuk sevgisi ile dolu ve vicdan sahibi yönetici ve öğretmenlerin bulunduğu eğitim-öğretim ortamları bulabilmek için önce araştırarak ve en önemlisi anaokulları için yapılan veli yorumlarını okuyarak yola çıktık,sonra sırasıyla hepsine gittik.Temizlik her anlamda ve her yerde çok önemli; giriş kapısından, mutfak ve tuvaletlere,yerlerdeki minderlerden, top havuzundaki toplara kadar, çünkü o topların içinde kayboluyorlar adeta.
Toplu yaşam söz konusu olunca hele bir de en değerli varlıklarımızı emanet ediyorsak bizim de her köşeyi,her detayı dikkatlice gözlemlememiz gerekiyor.
Yarın ilk günümüz, tüm Temmuz ayı boyunca gidecek.
Biz büyüklerden ve en önemlisi Kuzey'den de tam not alan anaokulumuzda yeni bir yaşam bekliyor Kuzey'i ve bizi.
1.gün;
Bugün; anne babası, Kuzey ve bizim için çok özel bir gün.Tüm eğitim öğretim yaşamının bize göre ilk günü. Her ne kadar''oyun grubu''na başlasak da sonuçta burası da eğitim alacağı bir okul ve birkaç yıl daha devam edecek. Ön tanışma ve kayıt süresince eğitim ve öğretim anlamında emin ellerde olacağımızı biliyorduk ve bugün o yaşamın içine girdik..
Azimli ve kararlı adımlarla yuvaya giriş,
Sabah 09:50'de zile bastık ve öğlen 12:10'da da öğretmenlerimize''I love u''diyerek ayrıldık.Arada geçen zaman Kuzey açısından çok verimli idi. Girer girmez müzikle ve en önemlisi güler yüzlü bir ekip tarafından karşılandık.Bahçe oyunları, Montessori sınıf etkinlikleri, meyve saati, müzik dersi ve oyun odası derken yine aynı güler yüzlerle vedalaştık.Artık haftada 3 gün 2 saat Kuzey'in dediği şekliyle ''uva''dayız.
Bugün anaokulunda 2.günümüz.Hiç itiraz etmeden sabah hep birlikte gittik.Kuzey içeri alındı biz de bir süre bizi arar mı diye bekledik ama çok çabuk alıştığı için yanımıza gelmek istemedi.Daha önce katıldığımız saatlik oyun gruplarına sınıfa birlikte girdiğimiz için bu ilk yalnız deneyimi oldu.Meyve saati,çeşitli etkinlikler derken bugün planlandığı üzere çocukların at çiftliğine gitme vakti geldi çattı.İlk günler olması nedeniyle arzu edersek bizim de beraber gitmemiz teklif edilince ilk kez ata binecek olan Kuzey'i göreceğimiz için çok sevinerek kabul ettik. İstanbul Binicilik Kulübü okula çok yakın bir konumda.
Hayvan sevgisinin çocuğun sosyalleşmesi adına çok faydası olduğuna inananlardanım.İlk kez at ile tanışmak ve binmek, daha doğrusu kedi ya da köpek dışında ilk kez bir midilli görmek Kuzey için yeni ve çok eğlenceli bir deneyim oldu.
Orada bize; biniciliğin çocuklar için çok uygun bir spor olduğu ve kas ve kemik yapısının gelişmesinde ve şekillenmesinde de önemli rolü olduğu anlatıldı.İyi bir eğitmenin de çok önemli olduğu vurgulandı.
Daha önce Çavuşbaşı'nda gittiğimiz kafenin bahçesinde annesinin kucağında midilli görmüştü ama uzaktan ..
At çiftliğine gittiğimizde tüm çocuklar önce bahçede oturdular, İngilizce öğretmeni eşliğinde şarkılar söylediler ve daha sonra maneje gitmek üzere kalktılar.Maneje girmeden önce tüm çocuklara koruyucu kask (tog/tok) takıldı.Binicilik terimlerine göre''Tok/Tog'' koruyucu başlık anlamında.Ve manej;
Sözlük anlamı ''at eğitiminin yapıldığı yer'' yani atlar ve biniciler için açık ya da kapalı çalışma alanları.
Gelelim bizim miniklere; hepsinin tek tek kaskları takıldıktan sonra her öğrenci için bir eğitmen geldi ve çocuklar 10 dakikalık sürede bu harika deneyimi yaşadılar.Süre doğal olarak yaş uygunluğu nedeniyle kısaydı ama verdiği keyfi tüm çocukların yüzünden okumak mümkündü.
Linki aşağıda
http://www.istanbulbinicilik.com/istanbul-binicilik-hakkinda/
Güzel geçen bir sabahın ardından yuvada kalan çocuklar uykuya biz de eve döndük.
3.gün;
Bugün anaokulunda 3.günümüz,artık araya giren günler olmasını istemiyor galiba Kuzey.Aşağıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi koşa koşa kapıdan girdik.2 saat yine su gibi aktı geçti.Bugün Kuzey ne yaptı derseniz, beni çok mutlu eden ''ayakkabısını girişteki dolabına koyup,iç ayakkabısını giyme çabaları '' gösterdi, yapamadı ama en azından başladı.Evde de aynı şeyleri yaparsak gördüğünü tekrarlayarak öğrenecektir.Erken yaşta günlük yaşam becerilerini kazanacak olması çok güzel.
Hayatımızda yeni bir dönem başladı,ilerleyen zaman içinde deneyimlerimizi,gözlemlerimizi paylaşacağım,
Sevgilerimle:)