BAHARDA ANTALYA

Merhaba,

Bahar aylarında bir başka güzel olur Antalya. Ne insanları yaylalara kaçıran çok sıcak havası ne de yüksek nemi olmadığı için güzeldir. Biraz turizm köşesi yazısı gibi olacak ama yeşil ve mavinin tonlarının ve tabii ki narenciye turuncusunun bir araya geldiği şehir. Kuzey bu güzel havayı ve güneşi alsın diye geçen hafta yaptığımız kısa bir Antalya gezisi hepimize çok iyi geldi.Bizim için her daim ilk sıraya oturan bu şehirden birkaç fotoğraf karesi...

Şehrin merkezinde Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Antalya Ordu Evi bahçesi yanından yat limanına inen yoldan girip Gençlik Caddesi Işıklar'dan çıkılan dar sokaklardan geçmek gerçekten de o tarihi dokuyu yaşamak anlamındadır. 

İşte daracık sokaklarda kısa bir kaleiçi turu...

Cumhuriyet Meydanı'nda yer alan Tophane çay bahçesi ve tam karşısında Mermerli ..

Her daim Tophane ya da Mermerli'de ön sırada yer bulmak çok zor hele hava da böyle güzelse. 

Tarih, turizm, manzara, yat limanı ve yatlar, deniz manzaralı kafeler, restaurantlar, semaverli çay bahçeleri ve müzeler bakımdan çok zengin ara sokaklardan sadece birkaç fotoğraf;          

                               Yivli Minare,

                               Hıdırlık Kulesi,

                              Mermerli

Mermerli'den yat limanına bakış,

bahçe içlerinde şirin butik oteller,

duvarları mor begonvillerle süslü daracık sokaklar,

               

 Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi 

ve ;

yaklaşık 3000 antika oyuncağın sergilendiği Antalya Oyuncak Müzesi,

Aslına uygun olarak restore edilmiş ya da özgün mimarisi ile eski Antalya evleri. Çoğunun mimarisi ortak, hemen hemen her evin ön cephesi sokağa bakar arkalarında da birer bahçeleri vardır. Alt kat genelde depo olarak kullanılır üst katlarda da yaşanır. 

Eski ve restore edilmiş yeni bir arada

önlerindeki tezgahlarda biblolar,takılar,halı,çanta,

bavul gibi turistik eşyalar satan küçüklü büyüklü dükkanlar. 

kafeler,deniz manzaralı yemek mekanları,çay bahçeleri ve daha nice güzel yerler..

Aslında Antalya Kaleiçi'nde hiç bir sokağın ya da dükkanın Avrupa'daki 'old town' emsallerinden en ufak bir farkı yok hatta fazlası var. 

Başka bir yerde olduğunu sanmıyorum; bu daracık yolların sonu aşağıda fotoğrafı görülen harika bir koya  çıkıyor. İşte Mermerli Plajı..

Bu plajdan ayrılıp yeniden sokaklara dönmek istenirse de plajın hemen üstünde bu gezici sağlık arabası duruyor. Ben izin isteyerek meyve standını fotoğraflarken satıcı çocuk turistlere taze sıkılmış meyve sularından yetiştirmeye çalışıyordu.

Biraz ileride kocaman bir dilek ağacı karşıma çıkıyor. Uluslararası Kaleiçi Old Town Festivali bünyesinde yapılan Hıdırellez etkinlikleri dolayısıyla oluşturulan bir dilek ağacı bu.

Yararlandığım kaynaklar;

http://www.fullantalya.com

http://www.aturizm.com.tr/antalya-oyuncak-muzesi-tanitimi.html
http://www.antalyalezzetleri.com/mermerli-tophane-ve-hesapci-sokak/
http://www.antalyasonhaberler.com/antalya-yivli-minare-3155.ht

Fazla söze gerek yok aslında,sadece fotoğraflar yeter. Kaleiçi Marina'dan kalkan teknelerle yapılan geleneksel bir turdan kareler, 

              Mermerli'den yat limanına bakış,

                        değişik bir açıdan..surlardan liman

Ve yavaş yavaş Kaleiçi'nden Karaalioğlu(Karaoğlan)

Parkı'na doğru...
Karşıda Toroslar ve Kuzey,

        Yine parktan bir kare,çay bahçesinde çay keyfi,

       Vali Haşim İşcan'ın anısına yapılan Kuzgun Acar'a ait el heykeli

Sonrasında yolun başında parkın Işıklar Caddesi tarafından girişte bulunan 2 taş aslan heykeli, bu heykellerin yanında benim de çocukluk fotoğraflarım vardır.

   Taş aslan heykellerinin önünde bu kez Kuzey var,    

Dünyanın neresinde olursa olsun şehrin 'eski' olan bölümü yaşanmışlıkları ve tarihi ile her zaman daha ilginçtir. Antalya Kaleiçi de işte böyle bir yer... 

Sevgiler:)