minikbahçıvanımbenim

minikbahçıvanımbenim
minikbahçıvanımbenim

19 Eylül 2016 Pazartesi

ÇOCUK DOSTU TATİL

Merhaba,
Başlıkla bağlantılı olarak bu yazıyı yazmamın sebebi; 3 yaşında bir çocukla tatilde nerelere gidilir, gidilirse neler yapılır gibi konulara değinmek. Kuzey artık çok hareketli, yerinde duramıyor, dört duvar arasında gönlünce oynayamayacağı bir yere götürmek hem ona hem de bize zor. Kuzey'in annesi yani sevgili gelinimin araştırmaları neticesinde internetten bulduğu sessiz, sakin ve çocuk dostu bir otelde kaldık. Tam bir aile oteli olması nedeniyle de Kuzey'le rahat ettik. Çocuklarla gidildiğinde onları oyalayacak olan aktiviteleri çok olan oteller ağırlıkla Antalya civarında, ayrıca Fethiye'de ve Muğla'da var. Bu sonuçlar anketlerindeki memnuniyet verilerinden elde ediliyormuş. Tatil dönüşü yorum yazan anne baba görüşleri.Yaz mevsimi biterken Kuzey'in deniz ve güneşten yararlanması için biz de yine Antalya'yı tercih ettik. İyi de oldu, doyasıya oynadı, yüzdü, kumdan kaleler yaptı kısacası kış öncesi güneş bakımını aldı. Alandan otele ulaşımın kolaylığı ve kısalığı da önemli. Ana yolculukta zaten yeterince yorulan miniklere ilave ulaşım fazla geliyor.


Uzun süren bayram tatili nedeniyle Antalya'ya yeniden gitmek güzel. Havaalanına indiğimiz anda hissettiğimiz oldukça kuru sıcak bayramın 2.ve 3. günlerinde yağan yağmurla nemini artırdı. 'Antalya'ya bayram akını' başlığını gitmeden gazetede okuduk ve annesi olası sorunlardan Kuzey'in etkilenmemesi için gereken önlemleri aldı. Yoğunluktan oluşabilecek uçak rötarlarını ve transfer sıkıntılarını gözönüne alarak yolda geçireceği sürede oyalanması için oyuncakları, boya kalemleri, boyama kitapları, tableti ve 'monsstırr'ları yanımızdaydı. Antalya merkez ve tüm çevre ilçelerdeki doluluk oranı doğal olarak Antalya Havaalanı'na yansımış. Kemer merkezde yıllar önce gördüğümüz yerli yabancı turist yoğunluğunu bu kez görememek esnaf adına, ülke adına üzüntü verici. Genelde turizm sistemimiz herşey dahil sistemi olduğundan oteller tamamen dolu ama merkezler boş. Kemer ana cadde kaldırımlarında 80'li ve 90'lı yıllarda omuz omuza yürünürdü. Artık o kalabalıklar yok ne yazık ki.

Buzdan harflerle bayram karşılaması
Çamlar ve Akdeniz'in birleşimi ile manzara müthiş


 Göynük'te bulunan otelde odalar dağ ve deniz manzaralı olarak ikiye ayrılmış.
Sahil kumluk,denizin içi iri taşlı olduğundan deniz ayakkabısız girmek zor, bebekler ve küçük çocuklar genelde can simitleriyle hep kucakta ve kıyıdan en çok 1 metre açıkta anne ve babaları ile beraber yüzüyorlar. 
Deniz temiz ama tam bayram ortasındaki günlerde yağmur yağdığından dalga vardı ama tüm gün olmadığı için herkes yeterince deniz ve güneşten yararlandı. 
 Akdeniz'in yağmuru da güzel.


Çocuk ile tatile gidilecekse önemli unsurlardan birisi de çocuk oyun parkı ve kulübünün olup olmadığı, gerçi otellerde bu tür aktiviteler çoğunlukla mevcut ama içinin doluluğu önemli. Girer girmez bir uyarı levhası dikkat çekiyor. Aşağıda yazılanlara ilaveten bir de kulübün kreş olmadığı,çocukların bırakılıp gidilmemesi rica edilmiş, demek çocuğunu bırakıp gitme eğiliminde olan aileler var. Onlar için otellerin çocuk bakıcı sistemleri var aslında. Bakıcılık sistemi nasıldır diye hiç sormadık çünkü biz 2 bakıcı zaten görevimizi üstün performans derecesiyle tamamladık:)



 Kuzey dalgalanan tahta köprüden önce korksa da sonra atlaya zıplaya üzerinden tekrar tekrar geçti.







Çocuk havuzu Kid's Club yanında

Yemek seçmeyen bir çocuk olan Kuzey'i beslemek kolay ama yine de yediği herşeyi özenle takip ederken otelde de aynı çizgiyi yakalamak biraz zor oldu çünkü ilk 2 gün sakin sakin masada oturarak yedi sonra birdenbire dolaşarak veya koşturarak yemeye başladı, ortama ısındı ya. Özellikle bebekleri olan yan masalarla sohbetlere başladı, 'onlal bebek ben artık büyüdüm' ya da 'benim adım Kuzey yani North, bebeğin adı nedil?' cümleleri ile kısa sürede kendisini birkaç bebekli aileye çok iyi tanıttı. Böylece sabah kahvaltılarında 'günaydın Kuzey' seslenmelerini de sık duyar olduk. 
Tanıdığı kişileri görünce bir süredir 'ben utandım' diyerek arkamıza saklanan Kuzey bu tatilde girişken ve konuşkan bir çocuğa dönüştü. Çocukların; kendine güvenen ve sağlıklı bir kişilik geliştirebilmesi için güven veren, onu anlayan ve sevgi dolu ebeveynlere ve ortamlara gereksinimi var. Galiba o ortamı orada buldu Kuzey, hem anne yanında hem baba, işe gitmek de yok, mutlu oldu kuzum. Çocuklara ait yemek salonunda; kendilerine ait yemek servisleri ve büyük ekran bir de televizyon var. İsteyen anne baba çocuğuyla orada yemek yiyor.
Ankaralı olup da denize aşık ben havuzu sevmem her zaman denizi tercih ederim, kumdan kaleler yapmak ve kova kürekle oynamak çok cazip gelse de Kuzey havuzu daha çok seviyor. Çıkıp kenarından havuza atlamak var ya, çok keyifli..






Bir tesisin mavi bayrak alması da çok önemli.Panoda 'plajda davranış kuralları' yazılı ama hem plajda hem havuz başında şezlong kapmak adına aynı kişiler havlularını iki yere de koyunca yer bulmak çok zor . Plaj görevlisinden bunu öğrenince gözlemledik, sabahın en erken saatlerinde dört havlu ile deniz ve havuz kenarını 'tutanlar' belli. Şimdi bunun adı uyanıklık mıdır ne dersiniz?
Bu arada ilgimi çeken bir yazı okudum; konu 'otelde çocuk' olunca ilginç geldi. Ülkemizde ve dünyada kimi işletmelere çocuk kabul edilmediği gibi bir gerçek var. Otel ya da restaurant olarak çocuk kabul etmeyen yerlerin sayısı fazla. Çoğu otel alt sınırı 12 yaş üstü olarak belirlemiş. Sakinlik arayan ve çocuk gürültüsüne katlanamayan çocuksuzlarla, çocuklarıyla birlikte tatil yapmak isteyen kişilerle röportaj yapılmış, sonuç; ilk grubun bakış açısından 'çocuksuz tatil insanın hakkıdır', 2.grubun bakış açısı ise belli. Biz 2.gruptayız doğal olarak, çocukta değil de onu nasıl eğittiğimizde sorun aslında.


Son olarak otelin yeşil dokusundan birkaç kare. 
Bey Dağları'na ve Antalya'ya veda zamanı artık.  



 






Biz çok büyük otelleri ve tatil kalabalığını sevmiyoruz, tam dolu bir otel ama oldukça sakin ve rahatsız edici kalabalıktan uzak birkaç gün hepimize iyi geldi. 

Tatil güzel, o halde tatil tadında günler dilerim.

Sevgiler:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder