Merhaba,
2 farklı zamanda Burgazada'ya gidişimi tek yazıda topladım. Mart sonu ve Temmuz başından 2 ayrı kesit;
Adalar içinde bana göre en güzeli olan Burgazada'ya ilk gidiş planım sıcak yaz günlerine özlem belki de.
Cumartesi sabahı kısmen güneşli, oldukça değişken bir hava ve daha sonra iyi ki böyle bir havada gelmişiz dedirten ada havası. Üniversite arkadaşımla Kadıköy Adalar İskelesi'nden kalkan ilk vapuru yakalamak için sabah erken saatte buluştuk ve birer deniz ve ada sevdalısı olarak bir gece öncesinde Burgazada'ya gidelim diye verdiğimiz ani kararın ne kadar isabetli olduğunu düşündük. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nin amfisinde karşılaştığımız ilk günden bugüne kadar geçen yıllar. Dile kolay 40 yıl ve tam 40 yıldır da süren arkadaşlık. Eski arkadaşlıklar değerlidir. Bob Marley'in söylediği bir söz hep hoşuma gitmiştir; ''The truth is; everyone is going to hurt you. You just got to find the ones worth suffering for''. Güne anılarla başlarken yanında da simit ve Kadıköy'ün ünlü fırınından alınmış poğaçalar. Tabii bunca yıllık anı birikimi hiç de az değil, konu geldi Sıhhıye'deki üniversite binamızın önündeki simitçiden aldığımız simitlere dayandı.
Gelelim vapura; Kadıköy iskelesinde turnikelerden geçtikten sonra içerisi çok kalabalık olduğu için Kabataş'tan gelen vapuru dışarıda beklemek daha uygun ama kapılar açıldıktan sonra da dış iskelenin de önlerinde yer almalısınız ki kalabalık bir vapurda yer bulabilesiniz.Turnikeden ışık hızıyla geçip kapının da açılma zamanını hesaplayarak önlere geçmek için ne hesap yapan gençler gördüm ve duydum da onun için bunları yazıyorum:) Gençlik güzel,öğretmen olmamın da etkisi belki,onları seviyorum,yaşamımın büyük bir bölümü büyüyüp yetişkin olmaya çabalayan 6-19 yaş gruplarıyla geçti, pırıl pırıl, geleceğe umutla bakan gözlerin, yüreklerin yanındaydım hep. Umarım daima umutla bakabilmeyi sürdürürler, iyi eğitim alırlar, doğru bilgilerle donanırlar.
Kabataş'tan kalkan vapur Kadıköy'e de uğrayarak yaklaşık 45 dakikada Burgazada'da oluyor. Bizden başka yolcuları da var tabii..
Burgazada Kınalı'dan sonra geliyor.Kınalı'dan sonra da Heybeliada ve Büyükada.
Daha iskelesine adım atar atmaz farklı bir yüzle karşılıyor insanı Burgazada.Hafta sonu olmasına rağmen sakin, kendi halinde ve bir o kadar da makul kalabalığı olan bir yer.
İskeleye adım atar atmaz tam karşıda yer alan Sait Faik heykeli
ve karşımızda tabelalar; sağdan sahil boyunca devam,
Vapurdaki kalabalık Büyükada'ya yönlendiği için sabahın bu saati oldukça sakin, iskelenin sağ tarafına doğru ilerleyip bu harika deniz manzarası ile içiçe bir cafede sabahın ilk çayını eski dostla yudumlamak harika bir duygu üstelik.
Ardından sırada sabah sporu; tabii ki o spor da yürüyüş..
Sabah sporunuzu nerede yaparsınız?
-Adada:)
Aralarda da ada evleri
Temmuz ayından bir kare
Ayrıca; adada yer alan bir müze var.Sait Faik Abasıyanık Müzesi, özellikle müzeyi gezmek için geldiğimizi de yazmalıyım. Çağdaş Türk edebiyatının önemli yazarlarından olduğunu bildiğimiz Sait Faik önce iskelede sonra da evinin bahçesindeki heykel ile karşılıyor bizi ;
Darrüşşafaka Cemiyeti tarafından müze haline getirilen evden içeri adım attığınız andan itibaren edebiyatla dolu bir yaşama tanıklık etmeye başlıyorsunuz.Hayatının son 10 yılını adada geçirdiğini öğrendiğimiz Sait Faik'in kişisel eşyaları, mektupları, notları ve daha pek çok hatırayı rahatlıkla görebiliyoruz ve okuyabiliyoruz, hepsi bir adım önünüzde ama bir o kadar da uzağınızda...
Müze ücretsiz gezilebiliyor.
Adanın yeşil dokusu,ağaçları ve evleri;
Aya Yorgi Kilisesi
İskeleden ayrılıp büyük bir ada turu yaparak; öğretmen olduğum için tabii ki daha önceden de teras manzarasının çok güzel olduğunu duyduğumuz öğretmenevine uğramadan dönmek olmazdı, vapurdan inince iskeleden doğruca oraya gitmek için sağ tarafa doğru yukarı çıkan sokağı takiben yaklaşık 10-12 dakikalık bir yürüyüşle öğretmenevine ulaşılıyor. Ara ara ağaçlarla kaplı olsa da aradan görünen deniz manzarası güzel.
Burgazada Öğretmenevi;
Yemekler güzel,balık seçeneği mevcut,deniz balığı da var,kültür balığı da.
Öğretmen indirimi olarak 20% uygulanıyor.Restaurant ve kafeterya bölümü fiyat listesine öğretmenevi sitesinden ulaşılabilir.
Burgazada Öğretmenevi tel:
0216 381 24 11 ve 0216 387 27 21
Ayrıca konaklama da mevcut.Odalar üst katta ve rezervasyon yaptırılıyor.
2016 yılı için kahvaltı dahil konaklama fiyatlarını aldık; üye 63 TL. kamu 75 TL.
14:30'da dönmemiz gerektiğinden vapura yetişmek için oradan ayrılıp iskeleye doğru yol aldık ve yol boyu yine birkaç fotoğraf karesi..
Sol taraftaki Cami sokağından devam edince doğruca iskeleye iniliyor.Biz ara sokakları tercih ettik, sahile inerken fırından aldığımız elmalı kurabiyelerin tadı nefis. Ardından Burgazada'nın meşhur seyyar dondurmacısından (Yunus usta) aldığımız dondurma ile de Ada Su Sporları Kulübü'ne doğru yolumuza devam ettik.Açık hava bol gıda dedik; açık hava kısmı harika ama bol gıda fazla geldi:)
Bu kadar yeme içme ve gezme tozma yeter diyerek;
vapuru beklerken oturduğumuz banktan son fotoğraf;
Ve;
Büyükada'dan gelen yine oldukça kalabalık vapurla bu sefer içeride oturarak Kadıköy İskelesi'ne
dönüş yolculuğu...
Tabii içeride oturunca da sık sık ceketimi çekiştiren yanımdaki yaşlı teyzeyle sohbet, limon sıkacağı satıcısının rende satıcısıyla çekişmesi sonucu araya bir de kabak ve patlıcan oyma aleti satıcısının da dahil olmasıyla kimin galip geldiğini anlayamadan araya giren son ses darbuka ziyafeti ve nihayet Kadıköy... Bu arada bu kadar candan yapılan bir sunumdan sonra arkadaşım 5 liraya 1 paket limon sıkacağı aldı, ben de geçen sefer gelişimde yine 5 liraya kabak oyacağı almıştım, her ikisi de tavsiye edilir, pratik ve işlevsel:)
Öğleden sonra adadan ayrıldığımız andan itibaren ve Kadıköy İskelesine indiğimizde de hala adadaki huzuru içinde hissediyor olmanın keyfi de bir başka diye düşünüyor insan...
Gün sonunda aklımda neler mi kaldı; temiz hava, harika bir sabah çayı ve kahvesi, martılar, kiralık bisikletler, fayton turları, güzel bahçeler ve içlerindeki güzel evler, sabah sabah yapılan spor, dalından yeşil erik, huzur, güzel bir öğlen yemeği ve sessizlik..ve bu liste uzar gider..
E yeniden gitmek gerek hem de bu sefer Kuzey'le, bu güzellikleri benim akıllı torunum da görmeli. ''Buyası hayika'' diyeceğinden eminim.
Günün birinde yanınızda eski dostlarla yolunuzun Burgazada'ya düşmesi dileğiyle...
Sevgiler:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder