minikbahçıvanımbenim

minikbahçıvanımbenim
minikbahçıvanımbenim

28 Temmuz 2017 Cuma

EMAAR AKVARYUM -ÜSKÜDAR

Merhaba,

Kuzey'in 3 yıldır devam ettiği, benim de 6 aydır çalışmaya başladığım anaokulumuzda Temmuz ayı itibariyle başlayan yaz okulu Eylül ayı içinde, bayram sonrası bitiyor ve sonrasında bir oryantasyon döneminin ardından 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılına başlıyoruz.  

Yaz okulu kapsamında önceden planlanan programda geziler; eğitim, eğlenme  ve çocukların ruhsal, bedensel ve sosyal yönden gelişimlerini desteklemek amacıyla hazırlandı. Eğlencenin yanısıra eğitim programı da  sınıflarda devam ediyor. Kuzey'in keyif aldığı etkinlikler; yüzme, bahçe zamanı ve İBK-İstanbul Binicilik Kulübü'nde binicilik dersleri ve dış geziler.

Sadece Kuzey değil tüm çocuklar yaz okulu programı dahilindeki keyifli etkinlikler nedeniyle okulda mutlu. Günün neredeyse tamamını okulda geçiren çocukların kendilerini sevgi ve güven ortamında hissetmeleri çok önemli. Eğitimciler olarak bizler de bu dengeyi sağlamayı amaçlıyoruz.

İşte geçen haftalar içinde yaz okulu etkinlikleri kapsamında Emaar Akvaryum ve Sualtı Hayvanat Bahçesi ziyareti de önceden planlandı ve randevu alındı. 

Şapkalar, çantalar,mataralar,yedek giysiler hazırlanmış halde okul servisine binilerek gidildi. Anadolu yakasında olduğumuz için Üsküdar Emaar Square Mall'a çok uzak sayılmayacak mesafedeyiz.

Alışveriş merkezi olarak dünyanın en ünlü markalarını barındırdığı yazılan ama sonuçta pek çok avmden bir farkı olmayan Emaar Square Mall'ın içinden geçerek alt katta kurulan akvaryuma ulaşılıyor. Tüm dikkatimiz öğrencilerimizde olduğundan hangi mağazaların önünden geçtiğimizi doğrusu söyleyemem başka bir zaman ayrıca gitmem gerekli ama zaten sitesinde bilgi verilmiş.  


Üsküdar Emaar Square Mall'ın alt katında bulunan Akvaryum ve Sualtı Hayvanat Bahçesi gerçekten çok güzel ve çok büyük bir alana kurulmuş ,içinde 7 bölümü var; 
kayalık kıyılar, 
nehirler,
ana tank, 
deniz anası galerisi, 
penguen adası, 
jungle ve timsah krallığı.  

  Ön rezervasyon yaparak minik öğrencilerimizi götürdüğümüz akvaryum sabah 10:00'da açılıyor. 
Bilet fiyatlarına gelince;
0-3 yaş ücretsiz,3-14 yaş 37 TL
Yetişkinlerden de  48 TL giriş ücreti alınıyor. Bir de aile paketi var.
Rezervasyon için;0216 547 18 88

Broşüründe veya sitesinde tanıtımı zaten var ama ek bilgi olarak yazıyorum; içinde 7 ayrı tematik alan,48 akvaryum tankı, 200 tür ve 20.000'in üzerinde kara ve deniz canlısı bulunuyormuş.

Akvaryumun kapısından girdiğimiz andan itibaren minik öğrencilerimiz sanki bambaşka bir dünyaya heyecanla  adım attılar.  
Her tematik alan ayrı bir görevli tarafından detaylı olarak tanıtılıyor. Tam akvaryum tünelden geçerken balıkları beslemek amacıyla üstümüzden geçen dalgıç hepimizin dikkatini çekti, dalgıça el sallayarak o bölümden ayrıldıktan sonra sırasıyla turumuza başladık .


Bizim minikler denizanası diskosu bölümünde ışıklı koltuklara oturdular ve karşılarındaki dev havuzu meraklı gözlerle seyrettiler.

 Penguen adası
 Canlı mercan resifi 









Her havuz ve içinde yaşayan canlısı ayrı ayrı ilginç ama timsah hepimizin ilgisini çekti.
Dünyanın en uzun 2. timsahı olduğu yazılı.Kral timsahın ağırlığının 750 kg. ve boyunun da 5 metre olduğunu öğrendik. Timsahın bulunduğu yerden başka bir bölüme geçerken zemin cam olarak yapılmış. Biz geçerken aşağıda hareketsiz yatıyordu. Beslenme saatini ise bekleyemedik,mutlaka çok ilginç olmalı.

Büyük turumuzun ardından yorulsalar da pek belli etmeyen minik öğrencilerimiz neşe içinde ve öğretmenlerinin elinden tutarak okul servisine bindiler ama dönüş yolunda uyuyanlar oldu tabii.

Her an her yerde; okul içinde ve özellikle de okul dışında ilgi ve gözlem anlamında gerçekten çok büyük sorumluluk gerektiren bir görev öğretmenlik.Bu nedenle daha güzel fotoğraf kareleri yakalamak amacıyla akvaryuma bir kere daha gitmek isterim.

Sevgiler:)

5 Şubat 2017 Pazar

KUZEY'İN OYUNCAKLARI

Merhaba,
Oyuncak ile ilgili bu yazı değişimi gözlemlemek adına biraz zaman aldı çünkü Kuzey'in oyuncak tercihi o büyüdükçe hızla değişiyor. Yaşına ve gelişim seviyesine uygun parça sayılı legolarla ve küçük karakter oyuncakları ile oynamayı daha çok seviyor ve minik arabalara olan ilgisi de arttı. Oyuncakları ile oyunlar yaratıyor, onları konuşturuyor, bizlere rol dağıtımı yapıyor ve kendi kendine oynama süresi de giderek uzuyor. Kimi zaman itfaiyeci kimi zaman da astronot olabiliyor. Benim minik adamım büyüyor
kısacası. Yaratıcılığını seviyorum.  Oyuncaklarının dışında herşey Kuzey için oyuncak olabiliyor. Eğik tutarak arabalarını yarıştırdığı çay tepsisi, mutfak süzgeci, krem kutuları va daha pek çok eşya. Geçen yıllarda yaptığım mandallara yapıştırılmış ponponlarla o zaman farklı oynuyordu, şimdi her birine isim ve görev vererek farklı oynuyor.
Ya da aşağıdaki örnekte benim önceden yaptığım gibi kağıt/köpük tabakları artık birlikte yapıyoruz.  Kesme-yapıştırma işleri Kuzey'in çok hoşuna gidiyor.
Pahalı ve işlevsel olmayan oyuncakların yerine evde çocuk yaratıcılığını destekleyecek her türlü malzemeyi kullanabiliriz.Birlikte yaptığımız basit bir kağıt rulo dürbünün bazen en sevdiği oyuncağının yerini aldığını görmek güzel. Bu aşırı tüketim giysilerde de aynı. Ama bu yazının konusu oyuncaklar olduğu için onu da başka bir yazıya saklayalım.

Oyuncak trenine kendisinin düşünerek legoları ile yaptığı köprü ve birkaç örnek fotoğraf var.

İçine girip oyun oynadığı oyuncak kutusuna artık sığmıyor, 2 yıl öncesine ait bir fotoğraf. 

Pelüş oyuncakları hala gündemde.



Onları uygun bulduğu bir yere dizmek ve konuşturmak en büyük keyfi.
Pinterestte bu oyuncakların yapım aşamaları ve ''free patterns'' başlığı ile yüzlerce kalıp mevcut. Aşağıdaki bağlantı da bunlardan birisi;

https://tr.pinterest.com/ichristine0265/free-pattern-to-sew-patchwork-toys-and-felt-toys-t/


Genelde içi doldurulmuş çorap ile hayvan yapımı gösterilmiş, ağırlıklı olarak keçe, düğmeden gözler, farklı dokuda kumaşlar, elyaf ve yün kullanılmış.






Uzman yazılarında okuyorum;''4 yaşında hayali oyunlar başlar, çocuk tek başına veya 2-3 kişilik arkadaş gruplarıyla oynar. Hayali kahramanlar gördüğü karakterler ya da günlük hayatta dışarıda karşılaştığı kişiler, durumlar olabilir''. 

Genelde Kuzey'in oyuncakları; kolay taşıyabilmesi, düzen ve oyuncak temizliği açısından ayrı ayrı veya birlikte kutular içinde duruyor ve oynadıktan sonra onları toplaması gerektiğini biliyor. Bazen yorulup bu görevi bize verse de mutlaka kendisini de işin içine dahil ederek birlikte topluyoruz. 
Birlikte oynarken ben de  keyif alıyorum . Kuzey de lego oyuncakları ile daha uzun yıllar oynayacak gibi görünüyor. 
Parça oyuncaklarla üreticilik ve yaratıcılık sonsuz ve sanırım yaşı yok.




Yaklaşık olarak 1.5 yıldır Montessori sistemini uygulayan bir yuvaya gittiği için bu güzel sisteme alışık.Montessori sisteminde eğitim bireyin yaşantısında elde ettiği deneyimler ile kazanılır. Bu eğitim sisteminin içinde yer alan çocuk gelişen iç disiplin ve düzen sayesinde kendisine, çevresine ve doğaya saygıyı da öğrenir. Bir eğitimci olarak benim de sonuna kadar desteklediğim bir sistem Montessori. Birkaç gün önce portfolyo sunumu için gittiğim toplantıda öğretmenimiz Kuzey'in yuvada eğitim materyallerine özen gösterdiğini belirtti. Aynı şekilde arkadaşları da. Zaten sisteme göre her birey kendi kendine çalışma hakkına sahip ve sınıfta her materyalden sadece bir tane var. Çalışma bitince onu yerine koymak gerekir ki bir başka çocuk o materyal ile çalışmaya başlasın.Diğerlerine karşı sabır ve saygı çerçevesinde işleyen bu sistemi evde de uygulamak mümkün. 


Son günlerde oyuncaklarını sıra sıra dizmeyi seviyor. Önce bu duruma endişelensek de Kuzey onları dizme sırasının bir amacı olduğunu bize açıkladı. Bazen boy sırası yapıyor (yuvada İngilizce öğretmeninden öğrendiği long-short /uzun-kısa kavramını uyguladığını söyledi ) bazen aynı olanları bir tarafta farklı olanları da başka bir yerde bir araya getiriyor.



Bu yazıyı uzunca bir dönemde yazdığımı belirtmiştim, bebekliğinden beri özlemesi için Kuzey'in oyuncaklarını sık sık göz önünden kaldırıyoruz. Çünkü yenisi gelince eskisini bir kenara atmaması gerekiyor.  Kaldırılanları bir süre sonra unutuyor ama yeniden görünce hatırlıyor ve severek oynuyor.  Son bir haftadır ahşap alet çantası ve İkea'dan alınan çadırı ön planda. Diğerleri yeniden kalktı. Çok fazla oyuncak sunulması da doğru değil. Yarardan çok zararı var hele bir de yaş grubuna uygun olmayan oyuncaklar alınıyorsa. Çocuğun hayal gücüne ve yaratıcılığına verilen zarar büyük oluyor. Sürekli almaya alışmış bir çocuğu da gün gelip almamaya başlayınca ikna etmek zor oluyor. Çok şükür Kuzey ile şimdilik böyle bir sıkıntımız yok çünkü tutturan bir çocuk değil. Oyuncak alınacağı zaman da dükkanda sadece 1 tane seçme hakkı var ve onu da kendisi seçiyor.

İkea'dan alınan sirk çadırını Kuzey çok sevdi,içinde yaşıyor denilebilir.
 Ebat 1 metre en 1.20 m.boy,
kısacası hepimizi bu çadırın içinde toplayarak oyun oynamak isteyen Kuzey'in şirin davetini karşılıksız bırakmamak için pek çok kez o çadırın içine de girdim:)
Oyun ve oyuncak kişisel gelişim üzerinde çok etkili.
Kendisi ile oyun oynadığımızda Kuzey'in mutluluğu rahatlıkla anlaşılabiliyor. 
Tüm çocukların sonsuz mutlulukları olsun..

Sevgiler:)

2 Ocak 2017 Pazartesi

3 YAŞ KİTAPLARIMIZ

Merhaba,

Kuzey büyüyor ve her sayfasında çok resimli ve az yazılı olan kitaplar artık yerini yine bol resimli ama yazı bölümü uzun kitaplara bıraktı. Artık okuma saatlerimiz daha verimli geçiyor çünkü okuduğum kitaplardaki konular hakkında mantıklı sorular soruyor ve açıklamalar istiyor. 

Bebeklik döneminden itibaren kitapları tanıyan Kuzey iyi bir kitap kurdu olma yolunda. İlk 3 yılda resimler ve görsel kartlarla başlamak onun gelişiminde çok büyük rol oynadı. Şimdilerde kurduğu cümleler gerçekten ilginç. Yuva, arkadaşlar ve sevdiği birkaç çocuk dizisinin de ek katkılarıyla bugünkü kelime dağarcığını ve en önemlisi yorumlarını geliştirdi. 'Dünya neden yuvarlaktır? Kışın hangi ağaçlar yapraklarını dökerler?' gibi onlarca mantıklı soru. Tekrar tekrar okusam da hiç bıkmadığı kitapları var, örneğin Pinokyo. Tekrar etmenin de olumlu etkisine güveniyorum çünkü bir yabancı dil öğretmeni olarak biliyorum ki tekrar ettiğimiz sürece kalıcı öğrenme gerçekleşiyor. Artık öğrendiği masalları bana anlatmasını seviyorum. Öğrendi ve anlatıyor hem de benim ona okuduğum gibi farklı ses tonları ve mimiklerle.

Uykudan önce masallar kitabını Kuzey çok sevdi çünkü içinde hayvanlar dünyası ile ilgili masallar var.
La Fontaine'den fabl örnekleri. Her masalda hayvanlar konuşuyor ve en önemlisi de her masalın sonunda çıkarılan bir ders var.
              











Aşağıdaki kalın karton sayfalı kitap (board book) bebekliğinden kalma ama ilgisini çekiyor, bu kitaba aşina olduğu için keyifle dinliyor. Bir de bebekliğinden beri öğrenmesini istediğim bir nokta vardı; kitabın sayfalarını özenle çevirmesi gerektiği. Bu nedenle bebekliğinden beri sayfaları hep Kuzey çevirdi. 







Babanın banyoyu kurulama resminin de olması ilginç, aile içi işbirliğini bebeklikten çocuğa göz aşinalığı ile aşılayan yabancı kaynaklı bir kitap. Ülkemiz kitaplarında henüz rastlamadım ama vardır belki de.(öyle umalım)

2-5 yaş grubuna ait 'Hareketli makineler've 'Minik fare, Küçük hav hav' kitapları da kalın sayfalı  kitaplar, 

Kimi masal kitaplarında çıkartma parçaları olan bölümler var, çıkartmalı kitapları çok seven Kuzey bu kitabı da çok sevdi.





Şimdilerde dinozorlar hakkında çok soru soran Kuzey için bu kitap da güzel bir hediye oldu. Tüyap kitap fuarından aldığımız kitabı ona okurken büyük bir merakla dinliyor. 
En sık sorduğu soru da ''dinazorlar nereye gitti?''



Çocuğumuzun kitap okumasını istiyorsak biz de okumalıyız. Kuzey'in en sevdiği anların anne ve baba ile geçirdiği saatler olduğundan eminiz o halde birlikte kitap okuyarak zamanı onunla paylaşmak en güzeli. 

Çağ bilgisayar çağı, teknoloji her yerde. Teknolojiyi ilerde nasılsa kullanacak, büyürken bizi belki de bu yönde zorlayacak, onun için kitap okuma alışkanlığını yerleştirmenin tam zamanı  yani ne kadar erken o kadar iyi sloganı geçerli.

Güzel bir ikili; kitap ve çocuk...

Sevgiler:)